30 Mart 2013 Cumartesi

Aksırınca Yapılacak Dua


الْحَمْدُلِله
Sizden biri aksırınca  (Elhamdülillah) desin.
Bunu işiten kimse de

ىَرْحَمُكَ الله
(Yerhamükâllah)
"Allah'ın rahmeti üzerinize olsun" desin. O da

ىَهْدِ ىكُمُ اللهُ وَىُصْلِحُ بَالَكُمْ
(Yehdikümullahü ve yuslihu baleküm)"
"Allah size hidayet etsin (hidayette daim kılsın) ve halinizi ıslah eylesin" desin.
Buhari 7/125



28 Mart 2013 Perşembe

BAKARA 2/156 (inna lillah)

اِنَّا لِلَهِ وَاِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونْ٠
(Ayetin sadece dua kısmı)

“Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”


innâ: muhakkak ki biz, hiç şüphesiz biz

lillâhi (li allâhi): Allah için, Allah'a ait

ve: ve
innâ: muhakkak ki biz

ileyhi: ona
râciûne: dönecek olanlar

25 Mart 2013 Pazartesi

Hallac-ı Mansur'un Duası

       Nakledildiğine göre Hallac-ı Mansur, düşmanları, çekemeyenleri tarafından –hâşâ- “ilahlık iddiasında bulunuyor” diye mahkemeye verilir. İstiğrak hâlinde dile getirdiği “enelhak” sözünü anlamayan o günkü mahkeme heyeti ise Hallac-ı Mansur'un ellerinin kesilmesine karar verir. Karar uygulanır ve Hallac’ın elleri kesilir. Vücudundan kanlar akarken Hallaç rengi atan yüzünün halini görmesinler diye adeta son abdestini kanla alır. Böylesi bir ortamda o, kesilmiş ellerini Rabbine kaldırarak, “Allah'ım! Bana bunları reva görenleri affetmedikten sonra ruhumu teslim etmek istemiyorum.” diye dua eder.

ÂLİ İMRÂN 3/53


رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنزَلَتْ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ

Rabbenâ âmennâ bi mâ enzelte vetteba’nâr resûle fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne).
1.rabbe-nâ: Rabbimiz
2.âmennâ: biz îmân ettik
3.bi mâ: şeye
4.enzelte: sen indirdin
5.ve itteba'nâ: ve biz tâbî olduk
6.resûle: resûl, elçi
7.fe uktubnâ: artık, bizi yaz
8.mea eş şâhidîne: şahit olanlarla birlikte, beraber
"Ya Rabbenâ! İndirdiğin kitaba iman edip elçinin yolunu tuttuk. "Sen de bizi, birliğini ve nebîlerini tanıyan şahitlerle birlikte yaz!" dediler.

24 Mart 2013 Pazar

Duam

Ey Dua, kalbimin içinden pervazlan....


Ömrün Hayırlısı


Hadis-i Şerif

Ey Allahım! Senin rahmetini umuyorum, beni göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle baş başa bırakma. Halimi tümüyle düzelt, Senden başka ilâh yoktur.
Ebu Dâvûd , Edeb,110

23 Mart 2013 Cumartesi

ÂLİ İMRÂN 3/16

الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr.


1.ellezîne: onlar
2.yekûlûne: derler
3.rabbe-nâ: Rabbimiz
4.inne-nâ: muhakkak ki biz
5.âmennâ: biz âmenû olduk
6.fagfir lenâ: artık bizi mağfiret et
7.zunûbe-nâ: günahlarımızı
8.vekı-nâ: bizi koru
9.azâbe en nâri: ateşin azabı

Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!» derler.

Hadis-i Şerif

Allahım! Beni iyilik işledikleri zaman sevinen ve kötülük yaptıkları zaman bağışlanma dileyen kullarından eyle.
İbn Mâce, Edeb,57

22 Mart 2013 Cuma

ÂLİ İMRÂN 9/14


رَبَّنَا إِنَّكَ جَامِعُ النَّاسِ لِيَوْمٍ لاَّ رَيْبَ فِيهِ إِنَّ اللّهَ لاَ يُخْلِفُ الْمِيعَادَ

Rabbenâ inneke câmiun nâsi li yevmin lâ raybe fîh(fîhî), innallâhe lâ yuhliful mîâd.
1.rabbe-nâ: Rabbimiz
2.inne-ke: muhakkak ki Sen
3.câmiu: toplayan, toplayacak olan
4.en nâsi: insanlar
5.li yevmin: o günde
6.lâ raybe: şek, şüphe yok
7.fîhî: onun hakkında
8.inne allâhe: muhakkak ki Allah
9.lâ yuhlifu: değiştirmez, dönmez
10.el mîâde: vaad edilen, vaad edilen şey

"Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, va'dinden cayıp dönmez."

21 Mart 2013 Perşembe

Hadis-i Şerif

Allahım, ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı gider, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalık nedir bırakmasın. 
Buhârî, Tıb,37

20 Mart 2013 Çarşamba

Sübhaneke Duası


سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلَا إِلَهَ غَيْرُكَ



Sübhaneke, namazın başlangıcında, iftitah tekbirinden hemen sonra okunan dualardan biridir.
(e) : E ile birlikte yazılır fakat E okunmaz
Türkçe Okunuşu : SübhânekeAllâhümme ve bihamdik(e) ve tebarekesmük(e) ve teâlâ ceddük(e) Ve celle senâük(e) ve la ilâhe ğayrük(e)

19 Mart 2013 Salı

Risale-i Nur'dan Dualar


اَللَّهُمَّ صَلِّ وَ سَلِّمْ وَ بَارِكْ وَ كَرِّمْ عَلَى سَيِدِنَا وَ مَوْلَينَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَ نَبِيِّكَ وَ رَسُولِكَ النَّبِىِّ اْلاُمِّىِّ وَ عَلَى اَلِهِ وَ اَصْحَابِهِ وَ اَزْوَاجِهِ وَ ذُرِّيَّاتِهِ وَ عَلَى النَّبِيِّنَ وَ الْمُرْسَلِينَ وَ الْمَلَئِكَةِ الْمُقَرَّبِينَ وَ اْلاَوْلِيَآءِ وَ الصَّالِحِينَ. اَفْضَلَ صَلاَةٍ وَ اَزْكَىَ سَلاَمٍ وَ اَنْمَى بَرَكَاتٍ بِعَدَدِ سُوَرِ الْقُرْاَنِ وَ اَيَاتِهِ وَ حُرُوفِهِ وَ كَلِمَاتِهِ وَ مَعَانِيهِ وَ اِشَارَاتِهِ وَ رُمُوزِهِ وَ دَلاَلاَتِهِ وَاغْفِرْلَنَا وَارْحَمْنَا وَ الْطُفْ بِنَا يَآ اِلَهَنَا يَا خَالِقَنَا بِكُلِّ صَلاَةٍ مِنْهَا بِرَحْمَتِكَ يَآ اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ

وَ الْحَمْدُ ِللَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ اَمِينَ


Allahım! Seyyidimiz, mevlâmız, kulun, nebîn ve resulün olan ümmî peygamber Muhammed'e, âline, ashâbına, zevcelerine, mübarek nesline, sair enbiya ve mürselîne, melâike-i mukarrebîne, evliya ve salih kullarına salâvâtın en efdali, selâmetin en temizi, bereketlerin en bereketlisiyle, Kur'ân'ın sûreleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince salât ve selâm et, bereket ihsan et, ikramda bulun. Ey İlâhımız, ey Hâlıkımız, bütün bu salâvatlardan herbiri için bizi mağfiret et, bize merhamet et, bize iltifat et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.

Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Âmin.

Bakara 2/286

 رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ


Rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn.


Ya Rabbenâ! Eğer unuttuk veya kasıtsız olarak yanlış yaptıysak bundan dolayı bizi sorumlu tutma! Ya Rabbenâ! Bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ya Rabbenâ! Takat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma! Affet bizi, lütfen bağışla kusurlarımızı, merhamet buyur bize! Sensin Mevlâmız, yardımcımız! Kâfir topluluklara karşı Sen yardım eyle bize!

18 Mart 2013 Pazartesi

İhsan Duası

Hazreti Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şu şekilde çokça dua ederlerdi:




اَللّهُمَّ اجْعَلْنِي أَخْشَاكَ كَأَنِّي أَرَاكَ

Allah’ım! Her an Sen’i görüyormuşum gibi beni hep haşyet içinde tut!

16 Mart 2013 Cumartesi

Secde Duaları

       Efendimiz’in tavsiye ettiği me’sûr dualar ve âyet-i kerimelerden iktibaslar secdenin mayasını oluşturuyor. “Allahümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâyağfirü’z-zünûbe illâ ente, fağfirlî mağfiraten min ındike ve’rhamnî, inneke ente’l-ğafûru’r-Rahîm” duası secdede hiç terk etmediği dualardan. “Rabbiğfir verham ve ente hayru’r-Râhimîn” de en çok okuduğu dualar arasında. “Rabbena’srif annâ azâbe cehennem” duasının da secdelerde okunması gerektiğini bir vesileyle söylemişti.
(Fethullah Gülen Hocaefendi'nin namazlarında okuduğu dualardan)
sejde

Rükû Duaları

Rükûda “Sübhâne rabbiye’l-azîmnın yanında bir kısım dualar daha okunabilir.

“Subbûhun Kuddûsun Rabbü’l-Melâiketi ve’r-Rûh” duasının yanı sıra

Hazreti Yunus’un “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn” münacaatı da okunabilir.

11 Mart 2013 Pazartesi

Hadis-i Şerif

Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz sabah akşam şu duayı tekrar etmiş ve ümmetine de tavsiye buyurmuştur:

اَللَّهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِينِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ فَوْقِي وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي
“Allahım, önümden ve arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek tehlikelerden) beni koru ve ayağımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım.”
-Şeytanın avanesi sürekli tuzaklar kurduğu gibi, sizinle aynı yüksek duyguları paylaşan insanlar da bazen hasedin çelmesine gelerek, bazen rekabetin elensesine gelerek, bazen de bilemeyerek bir dalaletin kündesine gelerek -hafizanallah- size karşı hasmâne bir tavır alabilirler. (Bize düşen:) Bütün bunları görmezlikten gelerek hiçbir şey yokmuş gibi yola devam etmek.. bir tebessümle geçiştirmek.. Kur’an’ın Furkan sure-i celilesinde buyurduğu gibi “Selam.. esenlik olsun size!..” deyip geçmek.. mukabele-yi bilmisil kaide-i zâlimânesinde bulunmamak.. kendi mevzumuzun dışındaki konulara asıl mevzuymuş gibi bakmamak, onların üzerine eğilmemek...


Hadis-i Şerif

Allahım! Günahlarımın küçüğünü büyüğünü, öncesini sonunu, açığını ve gizlisini, hepsini bağışla. Müslim, Salât,216

10 Mart 2013 Pazar

Tahrim Suresi 66/8

رَبَّنَا أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in kadîr.

Rabbimiz, bizim nurumuzu tamamla ve bize mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir). Muhakkak ki Sen, herşeye kaadirsin.


rabbe-nâ: Rabbimiz

etmim: tamamla

lenâ: bize

nûre-nâ: nurumuz

ve igfir-lenâ: ve bizi mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir)

inne-ke: muhakkak ki sen

alâ kulli şey'in: herşeye

kadîrun: kaadir, gücü yeten

9 Mart 2013 Cumartesi

Mümtehine Suresi 60/5

رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَا إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Rabbimiz, bizi kâfirlere fitne kılma! Ve bizi mağfiret et Rabbimiz. Muhakkak ki Sen, Sen; Azîz'sin, Hakîm'sin.



1. rabbe-nâ : Rabbimiz
2. lâ tec'al-nâ : bizi kılma, bizi yapma
3. fitneten : fitne, fitne konusu
4. li ellezîne : onlara
5. keferû : inkâr ettiler
6. ve igfir : ve mağfiret et
7. lenâ : bizim için
8. rabbe-nâ : Rabbimiz
9. inne-ke : muhakkak sen
10. ente : sen
11. el azîzu : azîz, üstün
12. el hakîmu : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

8 Mart 2013 Cuma

Sabah Akşam Dualarından

اللَّهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ أُشْهِدُكَ وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ وَمَلائِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ،
 بأَنَّكَ أَنْتَ اللَّهُ لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ.
 
Allahım, Senden başka ilah olmadığına ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Senin kulun ve Rasûlün olduğuna; Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlukatını şahit tutarak sabahladım.

İzah: Hz. Enes b. Malik (radiyallahü anh)'tan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur: ''Her kim sabah kalktığında yukarıdaki duayı okursa, o gün (şöyle-böyle) kendisine bulaşan (küçük) günahlar affedilir. Her kim de akşama erdiğinde okursa, o gece işlediği (küçük) günahlar affolunur. (Hadîs-i Şerif'te 'günah' lafzının mutlak olarak zikredilmesi duanın daha fazla okunmasına teşvik içindir. Avnü'l-Ma'bûd)

7 Mart 2013 Perşembe

Sabah Dualarından

لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ لاَ شَرِيكَ لَكَ.

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ أَسْتَغْفِرُكَ لِذَنْبِي وَأَسْأَلُكَ رَحْمَتَكَ.

اَللَّهُمَّ زِدْنِي عِلْمًا وَلاَ تُزِغْ قَلْبِي بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنِي وَهَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً، إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ
 
-Senden başka ilah yoktur. Senin ortağın da bulunmaz.

-Seni (Sana yakışmayacak her şeyden) tenzih ederim. Allahım, günahımı bağışlamanı diler ve rahmetini dilenirim.

-Allahım, ilmimi artır ve bana hidayet verdikten sonra kalbimi kaydırma; katından bana rahmet lütfet; şüphesiz ki Sen, çok lütufkârsın.

İzah: Peygamber Efendimiz'in hayatının büyük bir kısmına, gecesine ve gündüzüne birden şahit olan ve sahabenin en ileri gelenlerinden Hz. Aişe validemizin bize haber verdiğine göre Efendiler Efendisi bu duaları hiç ihmal etmez; uyandığında mutlaka okurdu.

(Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4402)
Kaynak

6 Mart 2013 Çarşamba

Sabah Uyandığımızda


الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ

Hamd, bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a mahsustur. Dönüş, Onadır.

İzah: Bu hadîs-i şerîf de pek çok sahih hadis kitabında yer almıştır. Bu hadisi Efendimiz'den rivayet eden Ebû Zerr ve Huzeyfe ibn-i Yemân Hazretleri, Peygamber Efendimiz'in her sabah uykusundan uyandığında bu duayı okuduğunu nakletmişlerdir.

(Sahîh-i Buharî, Deavât, 5837; Sahîh-i Müslim, Kitabü'z-Zikr, 4886; Sünen-i İbn-i Mace, Kitabü'd-Dua, 3870; Müsned-i Ahmed, Müsnedü'l-Ensar, 20404)

5 Mart 2013 Salı

Sabah Akşam Dualarından

اللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا وَبِكَ أَمْسَيْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَإِلَيْكَ النُّشُور
 

Allahım, Senin inayetinle sabahladık, Senin inayetinle akşamladık, Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz ve dönüş Sanadır.

İzah: Kütüb-ü Sitte (En sahih altı Hadis kitabı)'nın dördünde birden bazı nüans farklılıklarıyla yer alan bu hadis-i şerif hakkında Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sizden her kim sabaha ererse bu duayı okusun ve yine hanginiz akşama ulaşırsanız bu duayı okuyun" buyurmuştur.

(Sünen-i Tirmizî, Kitabü'd-Deavât, 3313; Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edep, 4406; Sünen-i İbn-i Mace, Kitabü'd-Dua, 3858; Müsned-i Ahmed, Bakî-i Müsnedi'l-Müksirîn,10345)

4 Mart 2013 Pazartesi

Koruyucu Dua

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ
Mahlukatının şerrinden Allah'ın tastamam kelimelerine sığınırım.

İzah: Efendimiz'in çok uzun yıllar çok yakınında bulunma şerefiyle müşerref olmuş Ebû Hüreyre (radiyallahü anh) bu dua hakkında şöyle bir vak'a naklediyor: Allah Rasûlü'ne bir adam gelerek gece uyuyamadığını söyledi ve şöyle dedi: ''Ey Allah'ın Rasûlü! Dün gece beni bir akrep soktu.'' Peygamber Efendimiz ona dedi ki: ''Sen şayet akşam(ladığında) bu duayı okusaydın o sana zarar veremezdi.

Tirmizî'de geçen rivayette Süheyl ibn-i Ebî Salih (radiyallahü anh): "Bizim çevremizdeki insanlar bu duayı öğrenmişlerdi ve her akşam okuyorlardı. Bir defasında hizmetçilerden birisini bir akrep soktu. Fakat o cariye hiçbir acı hissetmedi" demiştir.

Ayrıca Efendimiz kendisine gelip de ''Beni dün gece bir akrep soktu'' diyen bir başka zata: ''Eğer akşam bu duayı okumuş olsaydın, o seni sok(a)mazdı'' demiştir.

Bu dua ile ilgili olarak hadisin başka rivayetlerinde Efendimiz'in bunlara ilave olarak şöyle buyurduğu da nakledilir: ''Her kim bir yerde konakladığında bu duayı okursa, oradan ayrılana kadar hiçbir şey ona zarar veremez.''
(Müslim, Kitabü'z-Zikr, 4883; Sünen-i Tirmizî, Deavât, 3359, Sünen-i ibn-i Mace, Tıp, 3538)

3 Mart 2013 Pazar

Afiyet Duası

اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي بَدَنِي، اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي سَمْعِي، اَللّهُمَّ عَافِنِي فِي بَصَرِي لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ

اَللّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، اَللّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ

 -Allahım, bedenime afiyet ver; Allahım, kulağıma afiyet ver; Allahım, gözüme afiyet ver. Senden başka ilah yoktur.

-Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur.

İzah: Sahih hadis kitaplarında geçen bir rivayette bu iki dua ile ilgili olarak şöyle bir nakil yapılmıştır: Tabiînin büyüklerinden Abdurrahman ibn-i Ebî Bekre (radiyallahü anh) bir gün babası olan sahabeden Nefi' ibni'l-Hâris Hazretleri'ne: ''Babacığım! Bu duaları her sabah ve her akşam üçer defa okuduğunu işitiyorum (Bunun hikmeti nedir?)'' diye sorar. Babası oğluna: ''Oğulcuğum, doğru söylüyorsun. Ben Allah Rasûlü'nün bu duaları (her sabah ve her akşam) okuduğunu işittim. Muradım sadece O'nun (aleyhisselam) sünnetini yerine getirmektir.''

(Müsned-i Ahmed ibn-i Hanbel, Evvel-ü Müsnedi'l-Basriyyîn; Sünen-i Ebî Davud, Kitabü'l-Edeb, 4426)