10 Temmuz 2014 Perşembe

Büyük Cihad

Gerçek düşmanın, seni öldürdüğü zaman cennete girmene ve sen onu öldürdüğünde senin nur kazanmana sebep olan değildir. Senin en büyük ve en zorlu düşmanın, içindeki olan nefsindir.*

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Bakara 2/186

وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).

Oruç ve Nefis Terbiyesi

Dördüncü Nükte: 
   Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telakki eder. Hattâ mevhum bir rububiyet ve keyfemayeşa (kendisini terbiye eden ve ihtiyaçlarını karşılayan bir yaratıcının varlığını inkar etme ve keyfine göre) hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise; bütün bütün gasıbane (gasp edercesine), hırsızcasına nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutar.
   İşte Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi mâlik (mülk sahibi) değil, memluktür (kuldur); hür değil, abddir (kul, köle). Emir olunmazsa en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti (kulluğu) takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.

Mektubat - 400 29. Mektup

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Orucun Ekmeli

Ve o orucun ekmeli ise:


Mide gibi bütün duyguları; gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani: Muharremattan (haramlardan), malayaniyattan (boş, faydasız işlerden) çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevketmektir. Meselâ: Dilini yalandan, gıybetten ve galiz (çirkin, kaba, terbiye dışı) tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak. Ve o lisanı, tilavet-i Kur'an ve zikir ve tesbih ve salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek... Meselâ: Gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men'edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur'an dinlemeğe sarfetmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır.

Mektubat - 402