اِنَّا لِلَهِ وَاِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونْ٠
(Ayetin sadece dua kısmı)
“Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”
innâ | : muhakkak ki biz, hiç şüphesiz biz | |
lillâhi (li allâhi) | : Allah için, Allah'a ait | |
ve | : ve | |
innâ | : muhakkak ki biz | |
ileyhi | : ona | |
râciûne | : dönecek olanlar |
Ölüm haberi sizi yakaladığı ilk andaki sabır cümlesidir. Ağlarken yakarma, fazlasıyla sızlanıp, dövünmekten ve bünyenizi saran isyandan sıyrılarak Allah'a sığınıp, sabretmektir. çünkü her şeyin nihai sonucu ona ermektedir.
İ'lem eyyühe'l-aziz! Mer'ayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musâb olan bir koyun, lisan-ı haliyle, "Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyade faydamızı düşünür. Madem onun rızası yoktur, dönelim" diye kendisi döner, sürü de döner.
Ey nefis! Sen o koyundan fazla âsi ve dâll değilsin. Kaderden sana atılan bir musibet taşına mâruz kaldığın zaman, اِنَّا لِلَهِ وَاِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونْ söyle ve merci-i hakikîye dön, imana gel, mükedder olma. O seni senden daha ziyade düşünür.
Mesnevi-i Nuriye | Habbe | 102
Amennâ ve Saddeknâ...
YanıtlaSil