10 Temmuz 2014 Perşembe

Büyük Cihad

Gerçek düşmanın, seni öldürdüğü zaman cennete girmene ve sen onu öldürdüğünde senin nur kazanmana sebep olan değildir. Senin en büyük ve en zorlu düşmanın, içindeki olan nefsindir.*


Cihad kelimesi üç anlama gelir:

  1. Sözle cihad. "O halde kafirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur'an'la büyük bir cihad (mücadele) ver." (Furkan 25/52)
  2. Silahla cihad. Şu ayet de silahla savaşarak cihad emretmektedir. Mü’minlerden özür sahibi olmaksızın (cihattan geri kalıp) oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah (mü’minlerin) hepsine de en güzel olanı (cenneti) va’detmiştir. Ama mücahitleri büyük bir mükâfat ile kendi katından dereceler, bağışlanma ve rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Nisa (95-96)
  3. Amelde bulunmak suretiyle cihad. Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. (Anketbut 29/6) Yani kim salih amel işlerse kendisi için işlemiş olur, onun karşılığı kendisine ödenir demektir.
Ayrıca cihad, açık ve gizli olarak ikiye ayrılır. Açık cihad, zarar veren kafirlere karşı yapılan cihaddır. Gizli cihad ise nefis ve hevaya karşı yapılan cihaddır. En büyük cihad da budur. Rivayet edildiğine göre Allah Rasulü bir savaştan dönüşte ashabına yöneldi ve,
"Hoşgeldiniz. Sizler küçük cihaddan büyük cihada geldiniz" dedi. Ashab,
"Ey Allah'ın Resulü, büyük cihad nedir" diye sorunca, Allah Resulü şöyle buyurdu. "Büyük cihad, kulun hevasına karşı mücahede etmesidir." 
Nefis terbiye edilmezse, zamanla kalbi istila eder, hükmü altına alır ve artık o kalpte nefsin arzuları hakim olur. Nefis ve şeytanın hakim olduğu bir kalp, asıl vazifelerini göremez olur. Bu sebeple hevaya karşı mücahedeye büyük cihad denilmiştir.

Bir hadis-i şerifte “En üstün cihad, zalim hükümdara karşı hakkı söylemektir” buyuruluyor. Bu hadis-i şerifi referans alarak Bediüzzaman Hazretlerinin hakkaniyetini anlatan yazı gördüm. Daha önceden okuduğumuz bu yazı defaatle okumaya değer. İlgili yazı



*Taberani el-Mu'cemü'l-Kebir, nr.3445

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder