رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ
Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).
1. | rabbi | : Rabbim |
2. | kad | : oldu, olmuştu |
3. | âteyte-nî | : bana verdin |
4. | min el mulki | : mülkten |
5. | ve allemte-nî | : ve bana öğrettin |
6. | min te'vîli | : yorumundan |
7. | el ehâdîsi | : sözler, olaylar |
8. | fâtıra es semâvâti | : semaları yaratan |
9. | vel ardı (ve el ardı) | : ve yeryüzü |
10. | ente | : sen |
11. | veliyyî | : benim velîm, dostum |
12. | fîd dunyâ (fî ed dunyâ) | : dünyada |
13. | vel âhıreti (ve el âhıreti) | : ve ahiret |
14. | teveffe-nî | : beni vefat ettir |
15. | muslimen | : müslüman olarak (teslim olan) |
16. | ve elhık-nî | : ve beni dahil et, arasına kat, ilhak et |
17. | bi es sâlihîne | : salihlerle |
"Ya Rabbî! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin. Kutsal metinleri ve rüyaları yorumlama ilmini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünya’da da, âhirette de mevla’m, yardımcım Sen’sin. Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder